Diyarbakır’da ara sokaktan ana caddeye aşırı hızla çıkarak biri polis aracı olmak üzere iki ayrı araca çarparak duran ve bir polisi şehit edip 4 kişiyi yaralayan Hasan Aydın 13 ay tutukluluğun ardından tahliye edildi. Kaza sonrası alınan doktor raporuna göre sanığın hem alkollü olduğu, hem de kaza öncesinde uyuşturucu aldığı ve ehliyetsiz olduğu belirlenirken, göreve giderken hayatını kaybeden ve ailesi Malatya’da depremzede olduğu için konteynerde yaşayan polis Kemal Güleç’in ise görevde değil, kaza sonucu öldüğü için şehit sayılmadığı ortaya çıktı.
Diyarbakır’da 23 Ocak 2023 günü aşırı hız sonucu biri polis aracı olmak üzere iki araca çarpan ve Kemal Güleç adlı polisi şehit edip 4 kişiyi yaraladıktan sonra tutuklanan Hasan Aydın’ın yargılanmasına Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Şehit polisin eşi Hilal Güleç, vatanına hizmet eden bir polisin hayatın kaybettiğini belirterek sanığın cezalandırılmasını istedi.
“ECELİNE GİDERMİŞCESİNE SÜRÜYOR”
Güleç’in avukatı da, sanığın daha önce de ehliyetsiz araç kullanmaktan cezalandırıldığını belirterek, “Alkollü ve ehliyetsiz araç kullanarak bu kazaya neden olmuştur. Kaza bilinçli taksir değil, olası kastla öldürmedir. Savcı bile iddianamesinde ‘Eceline gidermişçesine sürüyor’ ifadesini kullanmıştır. Vefat eden polis 32 yaşındaydı. Hayatını kaybettiğinde üzerinde polis üniforması vardır. 4 yaşında bir çocuğu var ve ailesi Malatya’da depremzede oldukları için halen konteynerde yaşamaktadırlar. Sanığın olası kastla en üst sınırdan cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi.
“GÖREV BAŞINDA ÜNİFORMALIYDIK”
Olayda yaralanan polis memuru da, “Görev başındaydık, üzerimizde resmi üniformalarımız vardı. Kazadan sonra uzun süredir araç kullanamıyorum, ağrılarım devam ediyor. Maddi ve manevi kaybımız oldu. Zararın karşılanacağı söyleniyor ancak karşılanmadı. Sanığın cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.
“BEN DE ÖLEBİLİRDİM, MAĞDURUM”
Sanık ise, kazayı bilerek yapmadığını, evli ve 3 çocuklu olduğunu belirterek, “Aldığım alkol oranı bellidir, kaza anında frene de bastım ancak tutmadı. Ben de bu kazada ölebilirdim. Rahmetlinin ailesine elimden geleni yaptım yine yapmaya devam edeceğim, bende mağdur oldum, tahliyemi istiyorum” dedi. Mahkeme, 13 aydan beri tutuklu yargılanan sanıkla ilgili delillerin önemli ölçüde toplandığını, sanığın tutuklu kaldığı süre ve kaçma, gizlenme ya da delilleri karartması yönünde somut olguların bulunmayışı dikkate alınarak tahliyesine karar verdi.
FREN YAPMADI
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Hasan Durmaz’ın 34 FPH 196 plakalı araçla sokak arasındaki tali yoldan ana bulvara adeta eceline gidercesine durmadan ve fren yapmadan hızla çıktığı, ardından seyir halindeki polis Ömer Doğan’ın kullandığı araca 46 AFF 530 plakalı araca çaptığı bildirildi.
Sanığın hızını alamayarak bu kez seyir halindeki Velat Karakaş’ın kullandığı 27 AHF 268 plakalı araca çarparak durduğu kaydedildi. Olayda Devriye Ekipler Büro Amirliğinde görev yapan Kemal Güleç’in şehit olduğu, polis Ömer Doğan ile ikinci araçta bulunan Velat Karakaş ile kazaya neden olan Hasan Aydın’ın kullandığı araçtaki Mehmet Ali Başyiğit ile Mehmet Ali Özen’in de yaralandıkları ifade edildi.
PTS ve KGYS kayıtlarından kazaya neden olduğu belirlenen Hasan Aydın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin raporuna göre asli derecede kusurlu bulundu. Sanığın kullandığı aracın 6 aylık yeni bir araç olduğu, mekanik sisteminde bir arıza bulunmadığı, fren balatalarının monteli ve güvenli kullanım durumuna uygun olduğuna dair uzman raporu soruşturma dosyasına eklendi.
KANINDA ALKOL, AMFETAMİN, EXTACY…
İddianamede, sanığın alkol ve uyuşturucunun etkisiyle “Olası kastla kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle öldürmek” suçunu işlediğine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığı oluşsa da, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, somut olaya dair bilinçli taksir suçu olduğuna dair emsal kararları olduğuna dikkat çekildi. Sanığın olay anında ters yönden çok hızlı şekilde hareket ettiğine dair izlenen kamera kayıtları, kanında alkol, amfetamin ve Extasy uyuşturucu madde bulunduğu ve kaza anında ehliyetsiz olduğu da göz önüne alındığında failinin “Ne olursa olsun her durumda eylemi gerçekleştirirdim” düşüncesi ile hareket ettiğine dikkat çekildi.
EHLİYET YOK, ŞANSINA VE BECERİSİNE GÜVENDİ
Sanığın bu şekilde meydana gelen zararlı sonucu kabul ettiği olası kastla öldürme suçunu oluşturduğu değerlendirmesi yapılmış ise de, Yargıtay Ceza Genel Kurulu Kararlarının irdelenmesiyle suçun “Bilinçli taksir” olduğunun altı çizildi. Bilinçli taksirde gerçekleşen sonucun, fail tarafından öngörüldüğü hâlde istenmediği belirtildi. İddianamede, neticeyi öngördüğü hâlde, sırf şansına veya kişisel becerisine güvenerek hareket ettiği vurgulandı.
Öngörülen muhtemel neticenin meydana gelmesine kayıtsız kalınması durumunda olası kast, öngörülen muhtemel neticenin meydana gelmesinin istenmemesine rağmen neticenin meydana gelmesinin engellenemediği ahvalde ise bilinçli taksirin söz konusu olacağı vurgulandı. Sanık Hasan Aydın’ın amfetamin, esrar, Extasy uyuşturucu ve alkolün etkisiyle ehliyetsiz biçimde araç kullanma konusundaki kişisel becerisine güvenerek kaza yapacağına inanmadığı için mevcut sonucun ortaya çıkması nedeniyle hukuki durumunun bilinçli taksirle öldürme suçunu oluşturacağının altı çizildi.
İSTEMEDİĞİ BİR SONUCA NEDEN OLDU
Sanığın şoförlük yeteneklerine güvenerek gece olması nedeniyle trafiğin az olacağı düşüncesiyle ve karşı yönden gelenlerin kendilerini koruma yönünde dikkatli davranacaklarına inandığı için bu saikle dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ederek öngördüğü ancak istemediği neticeye neden olduğu belirtildi.
Meydana gelen sonucu kabullenmediği ve arzulamadığı anlaşıldığından gerçekleşmesini istemediği ancak öngördüğü sonucun meydana gelmesini engelleyecek şekilde özen yükümlülüğüne uygun davranmayarak bir kişinin ölümüne birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan 15 yıla kadar bilinçli taksirle cezalandırılması isteniyor.
Şehit polis Kemal Güleç