Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Başak Şengül, Kübra Par ve Duygu Gözde Arslan’ın sorularını tv100’de yanıtladı.
Cevdet Yılmaz’ın açıklamalarından satır başları:
Hukuk ekonomiyle ilişkili bir alan. Bakanlarımız bu konuda yoğun bir gayret sarf ediyor. Bu alanda önemli çalışmalar yapılıyor. Mahkeme kararlarını bağımsız ve tarafsız yargının yaptığı değerlendirmelere bırakmak lazım. İlk derece ve üst derece mahkemeler var. Hukukun kendi için mekanizmalar var. Kim neyi eksik buluyorsa üst mahkemeye götürme olanağı var.
“BATI BELLİ DAVALARDA TUTARSIZ DAVRANIYOR”
Batılı dostlarımız bir taraftan yargı siyasallaşmamalı diyorlar bir taraftan da spesifik davalarla ilgili yargıdan ne beklediklerini söylüyorlar. Bu tutarsız bir yaklaşım. Esas olan spesifik hadiselerden ziyade yargı sisteminin tamamına iyileştirmeler yapmaktır. Yoksa birkaç sembolik mevzu üzerinden gerçek anlamda bir toplumsal sonuç üretemezsiniz. Bizim siyasetçi olarak görevimiz adalet sisteminin daha güvenilir hale gelmesi. Son 20 yılda bu alanda çok şeyler yapıldı. Bilişim sistemi altyapısından tutun, çeşitli kanunlarda değişimlere varıncaya kadar. Geçmişi de unutmamak gerekir. FETÖ meselesi yargıya ciddi bir darbe vurdu, yara açtı. Kolay değil bu süreçler.
“YUMUŞAMAYI YARARLI BİR SÜREÇ OLARAK GÖRÜYORUM”
Şengül’ün “Kimi siyasette yumuşama kimi normalleşme diyor, siz nasıl görüyorsunuz bu süreci?” sorusu üzerine Yılmaz “Olumlu görüyorum. Türkiye’nin kutuplaşmanın azaldığı, 85 milyonu ilgilendiren, ülkemizin geleceğini ilgilendiren birtakım konularda partilerin, liderlerin bir araya gelmesine daha fazla konuşmaya ihtiyaç var.” yanıtını verdi.
“ÖZEL’İN KOBANİ YORUMUNA KATILMAK MÜMKÜN DEĞİL”
Par’ın “Osman Kavala ve Selahattin Demirtaş davası için siyasidir eleştirisi geliyor dışarıdan. Aynı eleştiriyi CHP’nin yeni lideri Özgür Özel’de yapıyor. Ana muhalefet liderinin bu sözlerine ne dersiniz?” sorusu üzerine Yılmaz “Kesinlikle bu sözlerine katılmak mümkün değil. Tarafsız, bağımsız, kendi yargımızı sıfırlamak gibi bir şey olur. Böyle bir şey mümkün değil.” dedi.
“ÇIKARILMAZSA BİLİN Kİ BU SİYASİ BİR KARARDIR”
Bu gri liste meselesi önemli gerçekten. Türkiye’yi bu gri listeden çıkarma yönünde eski dönem bakanlarımız da yeni dönem bakanlarımız da ortaya çok iyi bir çaba ortaya koydular. Sadece bu kripto varlıklarla ilgili bir tartışma var o da meclisimizin gündeminde. Teknik anlamda, düzenleme anlamında bir eksiğimiz yok.
“ESAS KRİTERİMİZ YERLİ ARAÇ KULLANILMASI”
Esas kriterimiz yerli araç kullanılsın. Tabii ki zorunlu haller dışında. Zırhlı araç kullanması gerekiyor diyelim bir makamın yurt içinde de onun üretimi yok. Dolayısıyla o devam etmek zorunda. Kurumun araç havuzu olsun, ihtiyaç duyan oradan hizmeti alması yönünde tasarrufumuz var. Makam aracı tahsisi sürecek. Makam araçları kanuni sınırlara çekilecek. Kamu idareleri eski araçları elden çıkarıp, yeni yerli araçlarla daha verimli şekilde yola devam etsin.
TASARRUF MEMUR ALIMINA NASIL ETKİ EDECEK?
Kamuya eleman alınmayacak diye bir şey söz konusu değil, bir sınır getiriliyor. Ne kadar eksildiyse o kadar istihdam yapılacak. Bunu aşmamak istiyoruz. Kamuda 5 milyonun üzerinde çalışan var. Bir de personel harcamları tek seferlik değil, sürekli harcamayı gerektiren hususlar. Kamu hizmetlerini aksatmadan belli bir dönem için böyle bir sınır getirdik. Günün ihtiyacına göre planlama yapılmış olunacak. Şu an devam eden servisler süresi doluncaya kadar devam edecek. Toplu taşıma konusunda kamu çalışanlara destek sunulacak.
“GENEL BİR SINIR KOYMA KARARI ALDIK”
Şengül’ün Bir kişi birkaç yerden maaş alıyor vs. diye muhalefetin de çok yüklendiği bir alan. Birden fazla maaş alan kamu görevlileriyle ilgili ücretlere üst sınır denen bir sınırlama gelecek? Bu nasıl belirlenecek?” sorusu üzerine Yılmaz “Aslında bizim yıllardır genel bir uygulamamız var. Kaç sayıda yönetim kurulu üyeliğiniz olursa olsun sadece bir yerden ücret alma hakkı vermiştik biz. Maaşı dışında bir yerden alma. Bazı istisnaları vardı. Kamuoyunda bu konuyla ilgili bir tepki oluştu. Adaletsizlik duygusu oluşturdu. Genel bir sınır koyma kararı aldık.” dedi.
“‘BAŞARIMIZI GÖRENLER GÖLGE DÜŞÜRMEK İSTİYOR”
Arslan’ın “Mevcut durumda yapılan yorumlara ve IMF’nin yaptığı yorumlara baktığımızda biz Türkiye için bir reçete yazacak bir program uygulayacak olsa tam da bunu yapardık dediler bunu ne taraftan okumalıyız?” sorusu üzerine Yılmaz “Bence programımızın başarılı olduğunu görenler biraz gölge düşürmek için bu tür şeyler söyler söylüyorlar.” cevabını verdi.
“ALGILARA DEĞİL VERİLERE BAKAN İNSANLAR BUNU GÖRÜYORLAR”
Arslan’ın “Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının not görünümleriyle güncellemelerini takip etmeye başladık. Güncellemeler devam edecek gibi görünüyor. Not görünümlerinin güncellenmesiyle beraber yabancı yatırımcının bir miktar daha teveccühünü daha fazla gördük. Bunun artarak devam etmesini beklemeli miyiz?” sorusu üzerine Yılmaz “Beklemeliyiz. Bir süreç bu. Adı üstünde orta vadeli program. Algılara değil verilere bakan insanlar bunu görüyorlar. Notlarımızda artışlar oluyor.” dedi.
“HAZİNEMİZ ELVERİŞLİ ŞARTLARDA BAŞKA İMKANLAR BULUNCA TERCİH ETMEDİ”
Par’ın “11 milyarlık bir yatırım sözü vardı 2021’de sonra 50’ye çıkardılar getirmediler. Söz veren ülke yabancı yatırımcıların sözünü tutmaması gibi bir sorun mu var bunun sebebi politik mi?” sorusu üzerine Yılmaz “Öyle değil, 50 milyar dolarlık bir taahhütte bulundular, bu 1 yıllık değil belli bir orta vadeli ağırlıklı kısmı da enerji alanındaydı. Finans tarafı da vardı. Finans tarafını da biz tercih etmedik, Türkiye’deki ortam iyileştikçe hazinemiz çokta elverişli şartlarda başka imkân bulunca tercih etmedi diyelim.” yanıtını verdi.
“BİZİM KURLA İLGİLİ BİR HEDEFİMİZ YA DA TAHMİNİMİZ YOK”
Arslan’ın “Sene sonu enflasyon beklentisine baktığınız zaman son enflasyon raporunda 2 puan yukarı güncellendi ama bir miktar daha kurun seyrinin bu şekilde gideceğine işaret ediyor, bu görüş doğru mu?” sorusuna Yılmaz “Bizim son 1 yıldır uyguladığımız politikalar TL’yi daha cazip hale getirici politikalar. Bir taraftan Merkez Bankamızın rezervlerinde çok ciddi artış oldu, diğer taraftan kurda da nispi olarak daha istikrarlı bir seyir var. Kurla ilgili şunu söylemek isterim Türkiye 2001’de yaşadığı ekonomik krizden sonra sabit kur rejiminden değişken kur rejimine geçti dolayısıyla bizim şu anda kurla ilgili hedefimiz ve tahminimiz yok.” yanıtını verdi.
“BİZ SEÇİMDEN ÖNCE DE VATANDAŞLARIMIZI UYARDIK”
Par’ın “Sosyal medyada dolar alın diye çağrılar vardı. Fakat seçim bitti dolar yükselmediği gibi neredeyse düşme eğilimi gösteriyor?” sorusuna Yılmaz “Bir ülkenin döviz ihtiyacı azalmışsa, dövize erişim kolaylaşmışsa niye bir anda dövizde artış olsun. Biz seçimden önce de vatandaşlarımızı uyardık.” cevabını verdi.
“TOPLU ETKİYİ EYLÜL AYINDA GÖRMÜŞ OLACAKSINIZ”
Par’ın “Kamuda tasarrufun toplamda ne kadar olacağını da merak ediyoruz?” sorusunu Yılmaz “Burada şunu tercih ettik, Eylül ayında orta vadeli programımızı güncelleyeceğiz. Orada bütçe açığı, cari denge, makro tahminlerimizle ilgili bütün tahminlerimiz güncellenmesi olacak o aşamada bu paket ve diğer izleyen çalışmalarımızın etkisini topluca görecek olacaksınız.” diyerek cevaplandırdı.
“İZLEME SİSTEMİ İLE TASARRUFU DENETLEYECEĞİZ”
Şengül’ün “Orta vadeli program güncellenecek dediniz. Oraya geleceğiz ama müsaade ederseniz tasarruf paketi kısmını tamamlayalım. Uygulanması noktasında nasıl bir denetim olacak?” sorusunu Yılmaz “Bu çok önemli. En önemli eksikliklerden bir tanesi güçlü bir izleme ve denetleme sistemi. Bu yeni tasarruf programında güçlü bir izleme, denetleme sistemi ve hesap verebilirlik mekanizmasıyla birlikte.” şeklinde cevaplandırdı.